İkra’r Dergi 12. Sayısı
ÖZGÜR KUDÜS’E SELAM OLSUN!
Zalimin pençelerini üzerinden çekmediği Kutlu Şehir… Çünkü; biliyorlar ki pençelerini çektikleri an Kudüs’ün hiçbir zaman onlara ait olmadığı ve olmayacağı aşikar olacak. Çünkü; biliyorlar ki Kudüs bize hasret, biz ona hasretiz. Çünkü; biliyorlar ki hakikate sınır çizilemez! Onlar bizim çocuklarımızdan dahi korkarlar. Çünkü; biliyorlar ki bizim çocuklarımızın dahi gözlerini kan değil hakikat bürümüştür. Çünkü; biliyorlar ki gözü kan bürüyeni hakikatle durdurursun ancak gözünü hakikat bürüyeni zulmünle durduramazsın.
Ve tarih, hakikat dolu bakışların zalimleri nasıl erittiğine hep şahitlik etti. Zalim, elinde bir silah gibi acizliğinin apaçık göstergesi olan işkenceyi sallarken iman dolu yüreklere, bahara vurgun ellere, dualı dillere çarptı ve yitti. Zalimin cılız sesi; ümmetin imanını, inancını, öfkesini gözlerinde ve dik duruşunda taşıyan Ahed Tamimi’ye, Fevzi El Cüneydi’ye çarptı ve yitti.
Hani Nurettin Topçu diyor ya; “Zulmü zalimin kalbinde eriticidir.” Onlar kendi zulümleriyle kendi kalplerini yok etmişlerdir. Biz onlara uymayacağız. Bizim derdimiz bir avuç toprak olmayacak bizim derdimiz “hakikat” olacak. Biz derdimizi merhametle büyüteceğiz. Zalimi zulümle değil merhametimizle ezeceğiz.
***
“Dil, kalptekini söyler.” derler. 12’ncisiyle de gönüllerinize misafir olmaya niyet ettiğimiz İKRA’R’ımızda kalbimizdekileri kalemimizle dile getirmeye çalıştık. İki yoldaş olan Dil ve Kültür’ü konu edindik, Kudüs’ü de unutmadık; unutamazdık.
Bu sayımızda; büyüklerimizden Kemal Sayar şiiriyle, Taha Kılınç röportajıyla, Bahadır Yenişehirlioğlu denemesiyle, Mehmet Akif Ersoy ve Yusuf Genç görüşleriyle içeriğimize katkıda bulundu. Necmettin Asma, eseriyle kapağımızı süsledi. Öte yandan kıymetli şiirleri, öyküleri, denemeleri, tahlilleri özenle seçtik ve takdirinize sunduk.
Dil, kültürü yüklenir; kültür de dili sarıp sarmalar. Dünyadan Yunus’lar, Mevlana’lar, Hacı Bektaş-ı Veli’ler, Fuzuli’ler, M. Akif’ler ve daha nicesi geçmiş, söyledikleri her sözle dilimizi ve kültürümüzü ince ince işleyip bize kadar getirmişler ve hafızamıza kazımışlardır.
Biz de her sayımızda bize ait olanlarını önce kendimize hatırlatmaya ve sonra geleceğe emanet etmeye gayret ediyoruz.
Kalbimizde çağlayan, hakikatin peşindeki kalplerin yankısıdır.
Abdulkadir Ünal
Genel Yayın Yönetmeni